Agam Bizimle Eğleniy

AĞAM BİZİMLE EĞLENİY

Kibar Feyzo filmini hatırlamayan yoktur heralde. Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit ve İlyas Salman’ın rol aldığı, Atıf Yılmaz yapımı müthiş bir film…

Filmde Kemal Sunal ( Feyzo), sevdiği kızı alabilmek için kızı babasından istemektedir. Kızın babası da, başlık parası almak şartıyla, kızını vermeyi kabul etmektedir. Lakin Feyzo  yeterince parası olmadığı için başlık parasını senetle ödemek zorunda kalmaktadır…

Köyde ağalık sistemi olduğu için, köylü ektiği, biçtiği her ürünün üçte ikisini ağa için, üçte birini de kendisi için ayırmaktadır. Köylünün kendi için ayırdığı üçte birlik kısım hayatını devam ettirmek için ancak yettiğinden, birikim için kenara para ayırmak imkansızdır…

Feyzo, senet taksitlerini ödemek için, şehir dışında çalışmaya gidip, parayı denkleştirmeye çalışmaktadır… Bu sebeple köyüne de pek sık gelmemektedir…

Feyzo, köyden her çıktığında, yeni ideolojik ve girişimci fikirlerle köye gelmektedir… Yalnız köyde ağanın adamı  Bilo ( İlyas Salman), Feyzo’nun yaptığı her şeyi ağaya anında aktarmaktadır…

Ağa, bu gidişatın pek iyi olmadığı düşünüp, Feyzo’ya şehre gitme yasağı koymuştur… Feyzo, ne zaman şehir dışına çıkıp geri gelse, köyde istenmedik olaylar olmaktadır…

Ağa, köydeki her şeyin sahibidir. Köylüler ağayı bu şekilde kabul etmişlerdir… Aslında olay öğrenilmiş çaresizliktir… Köylü ne zaman ağaya karşı gelse, bir şekilde cezalandırılmıştır… Bu sebeple ağanın varoluşuna kimse karşı çıkmamaktadır.

Film, bu konular üzerinde, yaklaşık 90 dk değişik olaylarla devam etmektedir…

Amerika…

Önce 11 Eylül saldırılarını bahane gösterip, Usame Bin Ladin’i arıyorum ayağına, Afganistan’ı karıştırdı, yerle bir etti…

Sonra Saddam kimyasal silah saklıyor yalanıyla, Irak’ı ateş topuna döndürdü…

Oradan Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri, Arap Baharı yalanıyla, kışa çevirdi…

Suriye’de Esad rejimini yıkmak için, birçok ajanını Suriye’ye salıp, ortalığı ateşe verdi…

Buralara istediği rejimleri getirmese bile, güçlü olan rejimleri bir bir yıkarak, buralarda ve yakın çevresinde yapacakları olası bir saldırı durumunda, karşı çıkabilecek orduları dağıttı…

Bölgenin en güçlü ülkelerinden biri olan ülkemizi de şimdilik hiç karıştırmadan, önce usulca fabrikalarını satın aldı… Çiftçinin ürettiği ürünlere kota koydu… Kota konulan ürünleri işleyen fabrikalar, ürün gelmiyor diye kapatıldı… Düşük faiz sistemiyle, hepimizin cebine binlerce lira karşılıksız para koydu, hepimizin hayatını en az 10 yıl ipotek ettirdi…

Sonra, bir papaz kaçtı yalanıyla, ülkenin ekonomisini alt üst etti…

Son 90 günde Dolar bir aşağı, bir yukarı derken ekonomi uçtu gitti… Gıda, elektronik, temizlik tüm ürünler neredeyse 2 ya da 3 katına çıktı…

Ülkemize ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı… Türkiye’den bir şey almıyorum, alırsam da vergiyi artırıyorum dedi…

Dünyanın abisi, bize böyle yaptırımlar uygulayınca, diğer ülkelerde, ülkemizden yavaş yavaş kaçtı…

Menşei Amerika olan ürünlerde yüksek derecede fiyat artışı yapıldı…

Apple  bile Türkiye’de satılan ürünlerine daha 45 gün önce %26 ile %50 arasında zam yaptı…

Taa ki papaz gidene kadar…

Papaz gitti… Dolar düştü…

Yalnız düşen sadece dolar oldu…

Marketlerde ki fiyatlara ne hikmetse bir fayda sağlamadı doların bu düşüşü… Mesela tuvalet kağıdının fiyatı hala düşmedi, deterjanlar, sebze, meyve aynı keza…

Süt köylüde 2 lira, markette 5 lira… Nohut, ofiste 3 lira, markette 8 lira… Fındık, üreticide 13 lira, markette 40 lira…

Geçen sene paketini 8 liraya kimsenin almadığı A4 kağıt, oldu 22 lira…

Hele peynir fiyatları… Artık Canan Karatay’ın dediği gibi üç beyazdan kesinlikle kaçmak lazım…

Peynir, Un, Şeker…

Yalnız bunca olumsuzluğun arasında bugün sevindirici bir haber geldi…

Apple Türkiye’de satılan telefon ve bilgisayar fiyatlarına %10 indirim yapmış…

Vatandaş, markete gidemiyorken, böyle bir indirim gerçekten sürpriz oldu bizim için…

Kibar Feyzo filminde, devleti temsilen bir müdür su meselesini halletmek için köyü ziyarete gelir…

Bu arada Ağa, müdüre şirin gözükmek için, biz köylüye her istediğini veriyoruz, paraysa para, öküzse öküz… Ne eksikleri varsa karşılıyoruz der…

Bu sırada, kontrol için gelen müdür, kafasını tarlaya doğru çevirince,   başlık parasını ödemek için, elinde ki öküzü kızın babasına veren ve daha sonrasında tarlayı sürmek için kara sabana kendini bağlayan Feyzo’yu görür…

Bu ne hal Ağa diye sorar…

Ağa, hemen Feyzo’yu yanına çağırıp, önce yanında çalıştırdığı Bilo’yu tokatlayıp, “köylünün halini neden bana anlatmıyorsun” diye sitem eder ve “Hemen Feyzo’ya  2 tane öküz ve  6000 lira da para verin ” diye emredince, Feyzo dönüp müdüre der ki…

“Ağam benimle egleniy.”

Bence de bu kadar olaydan sonra, Trump Ağamız, kesinlikle bizimle eğleniy…

Saygılarımla

Hanefi ZOBAR